SYMBIOPOIESIS

SYMBIOPOIESIS
(c) Yuwol June C.

Verim

Conceptualisation: Negin Rezaie and Caitlin McDonough-Goldstein
Creative director: Negin Rezaie
Project Development: collective thoughts and works from Yuwol June C. , Sara Liv, Negin Rezaie, Caitlin McDonough-Goldstein
Performers: Caitlin McDonough-Goldstein, Negin Rezaie, Sara Liv, Yuwol June C.
Choreography & Dramaturgie: Yuwol June C.
Costume: Anna Schall
Sound artist: Lens Kühleitner
Technical&Stage design: Bela Eckermann, Patrick Widhofner Schmidt

Special thanks: 

Abbas Rezaie (Hiva) for the input on conceptualisation,
Ramin Siawash and Danial for the generous help with photography and labor,
Johannes Wiener and Maria Sanhueza (Zukunftshof/agri__culture) for sharing the space, soils and knowledge.
Volkskundemuseum for Support and Care.

PZT, 19.9., 17:00–18:00

Performance

Symbiopoiesis 

@University of Vienna Biology Building, Ground floor foyer, Djerassiplatz 1, 1030, Vienna

PER, 22.9., 17:00–18:00

Performance

Symbiopoiesis 

@Atelierhaus, 10G Atelier Süd (M1), Lehargasse 8, 1060, Vienna

Koparma, yerinden edilme ve tecrit bizi bir zamanlar bildiğimiz ya da şimdi yaşadığımız yerlerden ayırıyor. Var olmak için bağlantı kurmalıyız, ancak kapitalizm, sömürgecilik, emperyalizm ve ekosistem yıkımı kendimizle bağlantılarımızı koparmak ve bizi diğer insan ve insan olmayan benliklerden ayırmak için aktif olarak çalışırken bunu nasıl yapabiliriz?

Bu performansta, sadece kendimiz için değil, ekosistemin tüm sakinleri için hayatta kalabilmek adına bu bağlantıların gerekliliğini araştırıyoruz. Yeterince yakından bakıldığında bulunabilecek ortakyaşamdan öğrenirken, bağlantıların yeniden kurulabileceği olası yolların izini sürüyoruz. Kendimizi, hayatta kalmak için bölünmesi, birleşmesi ve çok hücreli organizmalar halinde birleşmesi gereken tek hücreler olarak düşünüyoruz. Viyana çevresinden alınan toprağın yeni bir anaerobik ortama yerleştirildiği canlı tesislerdeki bozulmadan sonra topluluk oluşum süreçlerini araştırıyoruz ve mikroorganizmaların nasıl yeni topluluklar oluşturduğunu gözlemliyoruz. Uzanarak, bağlantılar yaratarak ve kendimizden daha fazlası haline gelerek pasif olmayı bırakır, belirli bedenlerin ve belirli yerlerin medeni hakları kullanmaya sahip olmadığı ataerkil varsayımları reddeder ve çürütürüz.

Bu bağlantıları aktif bularak ve yeniden keşfederek, kendimizin ve ekosistemimizin yok olan parçalarını onarıyoruz ve farklı bir dünya hayal etme şansına sahip oluyoruz. Sanat ve biyoloji arasındaki şiirsel bir alanda, bir kesintiden sonra bağlantı ve topluluk bulduğumuz süreçleri keşfetmek için farklı hikaye anlatımı biçimlerini kullanıyoruz.